Milli İrade Platformu Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Katılımıyla Gerçekleşti
Milli İrade Platformu tarafından düzenlenen 25 Ocak Cumartesi günü saat 19:00'da Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşen yemeğe İstanbul Eğitim Vakfı ve 97 STK başta olmak üzere 150 İslami kurum ve kuruluş katıldı.
Milli İrade Platformu tarafından organize edilen yemeğe Sayın Başbakan Erdoğan ile birlikte Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay, Emrullah İşler, İçişleri Bakanı Efgan Ala, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ak Parti grup Başkan Vekili Salih Kapusuz, Ak Parti İstanbul Millet Vekili Feyzullah Kıyıklık, Artvin Millet Vekili İsrafil Kışla Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bediuzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Abdullah Yeğin, Mehmet Fırıncı, Hüsnü Bayramoğlu, Abdulkadir Badilli'nin yanı sıra Prof. Dr. Ali Özek, Halil Günenç, Mustafa Karataş, Abdullah Yıldız, Faruk Beşer, Emin Saraç, Ahmet Taşgetiren, Emrullah Hatipoğlu, Kemal Sandıkçı, Mustafa Demirkan Abdurrahman Dilipak, Metin Salman, İstanbul Eğitim Vakfı Başkanı ve birçok kanaat önderi âlim, aydın, bürokrat ve STK temsilcileri katıldı.
Doç. Dr. Fatih Çollak hocamızın Bakara suresi 286. Ayet ve Nahl Süresi 127-128. Ayeti Şerifeleri okumasıyla program başladı.
Açılış Konuşmasını Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu'nun yapmasının ardından Milli İrade Platformu adına İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf TÜLÜN haziruna hitap etti. Konuşmasını; "Peygamber efendimiz, ÜMMETİMİN İHTİLAFI RAHMETTİR buyurarak, mü'minlerin birbirleri arasındaki münasebetlere çok net bir istikamet belirlemişti.
Bugün bir sofranın etrafında buluşan bizler, dışarıda da bizim gibi niceleriyle, tevhit inancı etrafında bir araya gelmiş, aynı hedefe yürüyen kardeşleriz.
Renkler farklı olabilir, yöntemler, fikirler, siyasi görüşler, meslek ve meşrepler farklı olabilir.
Ancak, hepimiz Türkiye sevdalısıyız ve hepimiz, milletimizin ve ümmetin sulhu selameti için yola çıkmış gönül erleriyiz.
Aramızdaki ihtilaflar, olsa olsa bizleri rahmete sevk edecek ihtilaflardır.
Dışlamayı, horlamayı, birbirimizin ayağına basmayı, birbirimizle kıyasıya yarışmayı, bu toprakların geleneğine, inançlarımızın gereğine aykırı görürüz.
Söz konusu olan vatansa, söz konusu olan milletin ve Müslümanların istikbaliyse, tıpkı kardeşler gibi kenetlenmekte asla tereddüt etmeyiz.
Bu yemeğin ardından belki hepimiz farklı yönlere dağılacağız.
Ancak, günde 5 vakit aynı kıbleye dönen, gönlü, ruhu, muhabbeti aynı yöne bakan kardeşler olarak, ülkemiz üzerine oynanan oyun karşısında yekvücut oluruz.
Burada bulunan 150 STK, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini çok iyi bilmektedir.
Başta 28 Şubat olmak üzere, Türkiye'nin yaşadığı badireleri hemen hepimiz yaşayarak gördük.
Bunun yanında, son 11 yılda, millet iradesinin ve milli değerlerin yeniden nasıl güç kazandığına yaşayarak şahit olduk.
Türkiye'nin en kötü günlerini yaşadığımız kadar, en iyi günlerinin sevinç ve gururunu da paylaştık.
Ahde vefa, sarsılmaz geleneğimizdir.
İnançların, değerlerin, milli iradenin üzerindeki baskıları kaldırdığınız, Türkiye'yi büyüttüğünüz, Türkiye'nin gücüne güç, itibarına itibar kattığınız için size müteşekkiriz.
Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, Türkiye için, milletimiz için, dünya mazlumları için attığınız her adımda elbette yanınızda olacağız.
Türkiye'ye, milletimize ve mazlumlara yönelik her saldırı da karşısında bizi bulacak.
Kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirmekten, ihtilafı istişareyle rahmete tahvil etmekten geri durmayacağız.
Yanlış yapan kardeşlerimizi uyaracak, nezaketten taviz vermeden, dışlayıp horlamadan, her bir kardeşimizi kardeşlik hukukuna riayet etmeye sabırla davet edeceğiz." sözleriyle sonlandırdı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık süreciyle başlayan operasyonu anlattıktan sonra "Hükümetimizin maruz kaldığı bu operasyona en büyük cevabı, halkımız 30 Mart'ta verecektir." Dedi.
Erdoğan, konuşmasının devamında; "Devlete sızan bir yapının varlığı apaçık ortadadır. Bu sızma bizim dönemimizde başlamamıştır. Devlete sızmayı varlık sebebi olarak görenler, bu sızdıkları yerlerde başkasına hayat hakkı tanımamaya başladılar. Bu yapı yabancı odakların maşası haline geldi. Bizler sağlam bir irade ortaya koyarak, bütünlüğümüzü bozacak ulusal ve uluslararası oyunları bozacağız. 5 Aralık'ta yayınladığınız bildiri bizlere manevi bir güç ve destek verdi. Bugün bizim şer gördüğümüz şeyler de inşallah hayra çevrilecektir." dedi.
Daha sonra Hayrettin Karaman, Ali Rıza Temel, Cevat Akşit gibi kanaat önderleriyle Milli İrade Platformu üyesi STK'lardan bazı temsilciler söz alarak görüşlerini belirtti.
Hayrettin Karaman yaptığı konuşmada, camia kavramı üzerinde durarak: "Bu kavram sadece bir grup için kullanılamaz. Camia millete hizmet edenlerin tamamının olduğu yerin adıdır. Orası da burasıdır." Dedi.
Daha sonra söz alan Nur cemaatinin önemli temsilcilerinden Mehmet Fırıncı ise: "Risale-i Nur talebeleri, dış mihraklarla iş tutmaz, tutmuyor da. Risale-i Nur talebeleri milletimizle ve sizinle beraberdir." Dedi.
Bir diğer konuşmacı Cevat Akşit ise konuşmasında: "Korkma, üzülme, Allah bizimledir." İfadelerine yer verdi.
Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir ise yaptığı konuşmada: "Bizler daha önceleri arkamıza bakarak yürüyorduk, azınlık muamelesi görüyorduk. Hamdolsun bu günlerde eşit vatandaş olduğumuzu anlamaya başladık. Yeniden bu coğrafyanın asli unsuru olduğumuzu hissettik. Ancak oluşan bu mevcut durum, anayasal güvence altına alınarak kalıcı hale getirilmelidir. 17 Aralık operasyonu sadece ülkemize değil, uyanışı engellemek maksatlı olarak bütün İslam Dünyasına yapılmıştır. Bu mesele sadece Başbakan'ın, Ak Parti'nin değil, hepimizin meselesidir." Dedi.
Diğer STK temsilcilerine de bir çağrı yapan Aldemir konuşmasının devamında: "Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Türkiye ve İslam dünyası yeni bir dirilişe şahitlik ediyor. Dünyanın, yeni bir dünyaya gebe olduğu bu süreçte 'neslin ıslahı' için tüm STK'ların çalışmalarını artırması gerekir. Özellikle gençlik çalışmalarına önem verilmelidir. Sahih din algısı tartışılmalıdır. Bu algının oluşabilmesi için derinlikli bir çabaya ihtiyacımız var. Bu konuda âlimlerimize büyük görevler düşmektedir." Diye konuştu.
Programda ayrıca İMH Onursal başkanı Mehmet Güney, Ali Rıza Temel, TGTV Başkanı Hamza Akbulut, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Müsiad Başkanı Nail Opak ve Memursen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Hüdayi Vakfı Başkanı Ahmet Hamdi Topbaş, Hak-iş Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız, Safa Eğitim Yardımlaşma Ve Dayanışma Vakfı Başkanı Mehmet Fatih Çiftci, TÜMSİAD Başkan Yardımcısı Osman Kapıcıoğlu, Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan, Sosyal Doku Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Salih Beşir, İmam Ebu Hanife Ve İmam Matüridi Araştırma Vakfı Başkanı Ahmet Vanlıoğlu, KADEM Başkanı Sare Aydın Yılmaz, ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca ve İhlas Vakfı Genel Başkanı Mehmet Okyay da söz alarak, görüşlerini bildirdi.
Yaklaşık 4 saat süren yemek, karşılıklı istişare ve görüş alışverişinin ardından günün anısına Sayın Başbakanımıza 5 Aralık 2013 tarihinde " Bin Yıl Sürecek Denmişti " adıyla Milli İrade Platformu ilan metninin tablosu Ensar Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu ve 12 Aralık 2013 tarihinde "Milletin Beyanı" ismiyle yayınlanan ilan metni İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney tarafından takdim edilmesiyle ve akabinde Mustafa Demirkan ve Emin Saraç Hocaefendilerin duasıyla sona erdi.